Boşanma Davasında Çocuğun Velayetinin Kime Verileceğini Belirleyen Hususlar

aile

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2016/11016 K. 2016/11132 T. 6.6.2016

• BOŞANMA

( Tarafların Tespit Edilen Ekonomik ve Sosyal Durumlarına Paranın Alım Gücüne Kişilik Haklarına Özellikle Aile Bütünlüğüne Yapılan Saldırının Ağırlığına Manevi Tazminat İsteyenin Boşanmaya Yol Açan Olaylarda Ağır Ya da Eşit Kusurlu Olmadığı Anlaşılmasına Göre Davacı Kadın Yararına Hükmolunan Manevi Tazminatın Az Olduğu/Daha Uygun Miktarda Manevi Tazminat Takdiri Gerektiği )

MANEVİ TAZMİNAT

( Boşanma – Tarafların Tespit Edilen Ekonomik ve Sosyal Durumlarına Paranın Alım Gücüne Kişilik Haklarına Özellikle Aile Bütünlüğüne Yapılan Saldırının Ağırlığına Manevi Tazminat İsteyenin Boşanmaya Yol Açan Olaylarda Ağır Ya da Eşit Kusurlu Olmadığı Anlaşılmasına Göre Davacı Kadın Yararına Hükmolunan Manevi Tazminatın Az Olduğu/Davacı Kadın Manevi Tazminatta Faiz Talep Ettiğinden Bu Konuda Olumlu Ya da Olumsuz Bir Karar Verileceği )

VELAYETİN DÜZENLENMESİ

( Çocuğun “Üstün Yararı” İlkesinin Gözetileceği/Çocuğun Bedensel Zihinsel Ruhsal Ahlaki ve Toplumsal Gelişiminin Sağlanması Amacının Gözetilerek Ana ve Babanın Boşanmadaki Kusurları Ahlaki Değer Yargıları Sosyal Konumlarının Gözönünde Tutulacağı – Mahkemece Velayeti Anneye Verilen Çocuk Hakkında Konusunda Uzman Bilirkişiden Sosyal İnceleme Raporu Alınması Gerektiği )

ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI

( Velayetin Düzenlenmesi – Çocuğun Bedensel Zihinsel Ruhsal Ahlaki ve Toplumsal Gelişiminin Sağlanması Amacının Gözetilerek Ana ve Babanın Boşanmadaki Kusurları Ahlaki Değer Yargıları Sosyal Konumlarının Gözönünde Tutulacağı/Mahkemece Velayeti Anneye Verilen Çocuk Hakkında Konusunda Uzman Bilirkişiden Sosyal İnceleme Raporu Alınarak Tüm Delillerin Birlikte Değerlendirileceği )

YOKSULLUK NAFAKASI

( Boşanma – Davacı Kadın Kendisi İçin Yoksulluk Nafakası Talebinde Bulunduğundan Talep Hakkında Olumlu Ya da Olumsuz Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

4721/m.4,174/2,339/1,343/1,346/1

6098/m.52,58

ÖZET :

1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekir.

2-Davacı kadın manevi tazminatta faiz talep ettiği halde bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “üstün yararı” dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları: boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Mahkemece, velayeti anneye verilen çocuk hakkında konusunda uzman bilirkişiden sosyal inceleme raporu alınarak tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle düzenleme yapılması gerekir.

4-Davacı kadın kendisi için yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Bu talep hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından manevi tazminatın miktarı ve nafakalar yönünden; davalı erkek tarafından ise velayet, manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :

1-)Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle 19.3.2012 olan dava tarihinin karar başlığında 24.2.2015 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilecek maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-) Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat ( TMK m. 174/2 ) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3-)Davacı kadın manevi tazminatta faiz talep ettiği halde bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

4-) Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “üstün yararı” ( Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi madde 1; TMK m.339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b ) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları: boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Mahkemece, velayeti anneye verilen 18.6.2010 doğumlu çocuk hakkında konusunda uzman bilirkişiden sosyal inceleme raporu alınarak tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

5-) Davacı kadın kendisi için yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Bu talep hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, 4. bentte ki bozma sebebine göre davacı kadının iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Call Now Button0533 483 9313