Evlilik Birliğinin Ölümle Sona Ermesi

Evlilik Birliğinin Ölümle Sona Ermesi 

            Yukarıda kısaca bahsedilen şekilde kurulmuş bulunan evlilik birliği normal olarak eşlerden birinin ölümü ile sona erer.[1] Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur.[2] Daha çok Miras Hukuku’nu ilgilendiren fakat Aile Hukuku’na dair etkileri de olan ölümle evliliğin sona ermesi hususunda Medeni Kanun ayrı bir hüküm koymamış ancak yeri geldikçe ölüme bağlı sonuçları açıklamıştır.

            Ölüm ile birlikte aile hukuku ile yakından ilgili olan haklar da kalkar. Ölüm anında evlilik birliği kendiliğinden sona erer. Böylece ölenin eşi de evli şahıs halinden çıkarak dul şahsi haline girer ve yeni bir evlilik yapma imkânına sahip olur.[3] Bununla birlikte sağ kalan eş kadın ise üç yüz günlük bekleme süresi dolmadıkça yeniden evlenemez.[4]

Ölüm, kan ve sıhrî hısımlıktan kaynaklanan bağı ortadan kaldırmaz. Ölenin eşi hakkında sıhrî hısımlıktan kaynaklanan evlenme yasağı da devam eder.[5]

[1] TMK 28: Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.

[2] TMK 30

[3] Akıntürk,Aile, s.245

[4] TMK 132/1

[5] TMK 129 : “Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır: 1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında, 2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında, 3. Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında.

Call Now Button0533 483 9313