Evlenmenin Yok Sayıldığı Haller

Evlenmenin Yapılmamış Sayıldığı Durumlar

 Evlendirme memurunun huzurunda yapılmamış olması

 Evlenme sözleşmesinin resmi sıfatı bulunan yetkili bir evlendirme memuru yani belediye başkanı veya başkanın evlenme işlerine memur ettiği görevli, köy muhtarı[1], İç İşleri Bakanlığınca yetki verilmiş nüfus memuru[2], köy ve kasabalarda eğitim-öğretim hizmetleri sınıfındaki devlet memuru ile yurtdışında başkonsolos veya konsoloslar[3] önünde yapılması şarttır.

Bir erkekle bir kadın, evlenme memurunun huzuru ve iştiraki olmadan evlenme hususunda iradelerini açıklamış olsalar, hatta evlenme memuru yetkisini haiz olmayan kişi (örneğin imam) bu konuda bir tören düzenlemiş olsa dahi ortada hukuken bir evlenme yoktur. Bu yetkisizlik yer yönünden de söz konusu olabilir.

            Öğretide, evlendirme memuru imiş gibi davranan kimsenin aslında böyle bir yetkisi olmamasına karşın, taraflar yetkisizliğini bilmiyorsa yapılan evliliğin geçerli olacağı buna karşın tarafların yetkisizliği bilmeleri halinde ise evlenmenin yok hükmünde olacağı belirtilmektedir.[4]

            Öğretideki diğer görüş ise, alenen evlendirme memuru görevi ifa eden kimse evlenmeyi tescil ederse evlenme geçerlidir; tescili yapmamışsa evlenme yoktur.[5]

            Yargıtay ise yetkili evlendirme memuru önünde yapılmamış evliliğin yok hükmünde olacağını kabul etmiştir.

 İki tarafın memur huzurunda iradesini açıklamamış olması 

            Bir taraf yahut her iki taraf bizzat memur huzuruna gelmemiş ve evlenme temsilci vasıtasıyla akdedilmek istenmişse evlenme töreni yapılmış olsa dahi evlilik yok hükmündedir.

            Yine, tarafların ayrı ayrı zamanlarda gelip evlenmeye rızalarını beyan etmeleri halinde de evlenme yok hükmündedir. Bunun gibi evlenme konusunda hiç beyanı olmayan kimselerin evlenme siciline veya nüfus kütüğüne evli olarak kaydedilmeleri halinde de evlilik yok hükmündedir.

            Diğer yandan, evlenmek isteyenlerin, evlendirme memurunun önünde evlenme iradelerini beyan etmelerine rağmen gerçek iradelerinin bu yönde olmaması da mümkündür. Muvazaalı evlenme, her iki tarafından da gerçekte ve ciddi surette tam ve sürekli bir hayat ortaklığı kurmak ve çocuk yetişrimek istemediği halde evliliğin kendilerine veya içlerinden birine sağlayacağı bazı hak ve imkânlardan yararlanmak maksadıyla yaptıkları evlenmedir.[6]

Cali (yapmacık) evlenme adı verilen ve aslında evlilik birliği kurmak amacı güdülmeksizin sırf evliliğe bağlı bir hak veya imkândan yararlanmak için yapılan evlenmeler sırf bu nedenle batıl sayılamaz. Örneğin sırf Türk Vatandaşlığı’na geçmek[7] yahut emekli maaşından yararlanabilmek veya çocuğun nesebinin düzeltilmesi gibi amaçlarla yapılabilecek bu tür evlilikler kanunumuz yönünden batıl sayılmamıştır.

 Evlenenlerin aynı cins olmaları

            Örneğin kadın sanılan tarafın aslında erkek olduğunun törenden sonra anlaşılması halinde doktrin evlenmenin başından itibaren yok hükmünde olduğunu; bununla birlikte evlenme sırasında kadın olan tarafın daha sonra erkek olması halinde ise[8] o zamana kadar geçerli bir evlilikten bahsedileceği görüşü benimsenmiştir.[9]

            Yargıtay da 2003 yılında verdiği bir karar ile bu evliliklerin yok hükmünde olduğunu hükme bağlamıştır.[10]

[1] TMK 134/2 : Evlendirme memuru, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır.

[2] Evlendirme Yönetmeliği Madde 8 : Nüfus idarelerine evlendirme memurluğu yetki ve görevi verilmesi halinde, il nüfus ve vatandaşlık müdürü, ilçe için ilgili kaymakamlığın da görüşünü alarak evlendirme memurluğu yetkisi verilecek personeli ismen tespit edip valinin onayına sunar ve ilgili nüfus idaresine bildirir. İl nüfus ve vatandaşlık müdürleri ile ilçe nüfus müdürleri bu halde başkaca bir onaya lüzum kalmaksızın evlenme akdi yapmaya yetkilidirler.

[3] Evlendirme Yönetmeliği : Yurt dışında mahalli mevzuatın kabul etmiş olması şartı ile evlendirme memurluğu yetki ve görevi; yurt dışında, bu yetkinin mahalli mevzuat ile tanınması ve eşlerden ikisinin de Türk vatandaşı olması şartı ile; misyon şefi olan büyükelçi ve başkonsolosun yanısıra Dışişleri Bakanlığının konsolosluk işlerini yürütmek amacıyla yetki vereceği görevlilere aittir. Fahri konsolos ve fahri başkonsolosların evlendirme yetkisi yoktur.

[4] Oğuzman,Kemal / Dural,Mustafa ; Aile Hukuku ; İstanbul 1994 ; s.89

[5] Hatemi/Serozan ; s.96

[6] Akıntürk, Aile, s.212

[7] 12.6.2009 Tarihinde yürürlüğe giren 5091 sayılı yeni Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun vatandaşlığın evlenme yoluyla kazanılmasını düzenleyen 16. maddesine göre bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk Vatandaşlığı kazandırmaz. Bir Türk Vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar, aile birliği içinde yaşama; evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama ve Milli Güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halin bulunmaması şartları da aranmaktadır.

[8] TMK 40 : Cinsiyet değişikliği

[9] Oğuzman,Kemal / Dural,Mustafa ; Aile Hukuku ; İstanbul 1994 ; s.91

[10]Hollanda ve Almanya gibi bazı devletlerin son yıllarda mevzuatlarında değişiklik yaparak aynı cinsten iki kişinin “hayat ortaklığı” (Lebenspartnerschaft) kurmalarına imkan tanınmaktadır. Akıntürk, Aile, s.205

Call Now Button0533 483 9313