Yoksulluk Nafakası ve Nafakanın Sona Ermesi

Yoksulluk nafakası ödeme yükümlülüğü hangi hallerde ortadan kalkar?

A. Yoksulluk nafakası nedir?

MK. 185/3’te düzenlenen eşlerin birbirlerine olan yardım yükümlülüğü, yardıma ihtiyacı olan tarafa eşin yardımını öngörmektedir. Bu yükümlülük evlilik birliği içinde kendini çeşitli şekillerde gösterecek örneğin; eşlerden biri hastalandığında diğerinin manevi desteği, borcu olduğunda diğerinin maddi desteği gündeme gelecektir. Peki evlilik birliği ortadan kalktığında eşlerin birbirlerine karşı olan yardım yükümlülüğü de sona erecek midir? Medeni Kanunumuza göre evliliğin sona ermesiyle MK. 185/3 anlamındaki yardım etme yükümlülüğünden söz edilemez; fakat taraflar MK 175. Maddede düzenlenen yeni bir yükümlülük içerisine gireceklerdir.
Yoksulluk nafakası başlığını taşıyan MK 175’e göre “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”
Düzenlenmiş bu hükümle amaçlanan; daha ağır kusurlu olmayan taraf boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecekse, eski eşinin sosyal ve ahlaki açıdan ona yardım etmesi gerektiğinin düşünülmesidir. MK.158/2’nin açık hükmü karşısında, evlilik birliğinin iptal nedeniyle sona ermesi durumlarında da yoksulluk nafakası kurumu işlerlik kazanacaktır.

B. Yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin şartları nelerdir?

1. Yoksulluk nafakası mahkemeden talep edilmelidir.
2. Boşanma nedeniyle(illiyet bağı) taraflardan biri yoksulluğa düşecek olmalıdır.
3. Yoksulluk nafakasını talep eden eş, diğer taraftan daha ağır kusurlu olmamalıdır.
4. Yoksulluk nafakası talep edilen eşin kusurlu olup olmamasına bakılmaz.
5. Hem karının hem kocanın yoksulluk nafakası talep etme hakkı mevcuttur.
Yoksulluk nafakasının miktarını belirlemede; nafakayı verecek eşin mali durumu ve giderleri hakim tarafından gözetilerek, nafakayı alacak tarafın zaruri geçim ihtiyaçlarını karşılayacak miktara karar verilecektir.
MK. Madde 176’nın son bendinde hakimin takdir etmiş olduğu nafaka miktarında, her iki tarafın değişen hayat şartlarına göre, değişiklik yapabileceği düzenlenmiştir. Bu değişiklik nafakayı artırma yahut azaltma şeklinde olabilir ve taraflardan birinin mahkemeden talep etmesi yoluyla hakim tarafından görülür. Bunlara “Yoksulluk nafakasının değiştirilmesi davaları” denir: “Yoksulluk nafakasının arttırılması davası” ve “Yoksulluk nafakasının azaltılması davası” olmak üzere ikiye ayrılır. Söz konusu davalar irat şeklinde ödenen yoksulluk nafakalarında; nafaka borçlusu veya alacaklısı tarafların mali durumundaki değişiklikler sebebiyle, nafaka miktarının yeniden belirlenmesinin hakimden talep edildiği davalardır.
MK. Madde 178’e göre; “ Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” Mahkeme yoksulluk nafakasına iki şekilde hükmedebilir:
1. Boşanma davası sırasında talep edilmişse; boşanmaya karar verilen hükümde nafakaya da karar verilir.
2. Boşanma davası sırasında talep edilmemişse, boşanma hükmünün kesinleşmesinin ardından MK. Madde 178 gereği bir yıl içinde bağımsız bir dava ile de yoksulluk nafakası talep edilebilir.

C. Yoksulluk nafakasının ödenme biçimi:

MK. Madde 176’da ayrıntılarıyla düzenlemiştir:
“Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.
İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.”

Hakim tarafından yoksulluk nafakasının irat şeklinde yahut tek seferde ödenmesine karar verilebileceği gibi; tür olarak nakit ya da ayın olarak da tayin edilebilecektir. MK. Madde 184’te düzenlendiği üzere taraflar nafakaya ilişkin anlaşma yapabilirler; fakat bu ancak hakimin onayı ile geçerli olacaktır.

D. Nafaka yükümlülüğünün sona ermesi

Ödenmesine hükmedilen nafakanın, ödenmesi yükümlülüğünün ortadan kalkması ise bu yükümlülüğü ortaya çıkaran şartların değişmesi ile olacaktır. Bu şartlardan MK Madde 176’da bahsedilen nafaka alacaklısı tarafın yeniden evlenmesi yahut taraflardan birinin ölümü hallerinde; nafaka yükümlülüğü ipso iure(kendiliğinden) olarak ortadan kalkacaktır. Yine aynı maddede düzenlenmiş; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, alacaklı tarafın yoksulluğunun sona ermesi ya da yine alacaklı tarafın haysiyetsiz hayat sürmesi hallerinde mahkeme kararı ile yoksulluk nafakası kaldırılacaktır. Esas olarak ölüm ve evlenme bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulmaksızın tespit edilebilecek durumlardır. Alacaklı tarafın haysiyetsiz bir hayat sürmesi ya da fiilen evliymiş gibi bir başkasıyla ilişki içinde olması halleri ise uyuşmazlık konusu yaratacağından, açılacak bir dava ile tespit edilebilecektir. Aynı şekilde nafaka alacaklısının yoksulluk durumunun sona erdiği de mahkeme önüne taşınarak ortaya konabilir. Bu üç halde de açılacak davanın adı “Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası”dır. Bu dava yalnız irat şeklinde ödenmesine hükmedilmiş yoksulluk nafakaları için açılabilir.

E. Açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkemeler

1. Boşanmanın eki niteliğindeki davada yoksulluk nafakası isteminde, görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir.
2. Boşanma kesinleştikten sonra açılan yoksulluk nafakası davasında, görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir; yetkili mahkeme nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir.
3. Yoksulluk nafakası borcu olmadığının tespitini yapan “Yoksulluk nafakasında değişiklik davaları” ve “Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası” Aile Mahkemesi’nde görülecektir.

F. Sonuç olarak

Yoksulluk nafakasının doğması MK.m.175’te ve istenmesinin şartları MK.m.176’da düzenlenmiştir. Bu şartlardan bazıları gerçekleştiğinde mahkeme kararı olmaksızın nafaka yükümlülüğü ortadan kalkarken; diğer şartların oluşması halinde, yükümlülüğün sona ermesi mahkemenin tespit kararına bağlı olacaktır.

Call Now Button0533 483 9313